Blog Post

İran’ın Dünü, Bugünü, Geleceği

Bölgemizdeki yoğun hareketlilikten İran’da nasibine düşeni aldı. Mahsa Emini isimli bir geç kızın tartışmalı ölümü sonrasında İran adım adım artan bir hareketli sürecin içine girdi.

İlk olarak İran’a 1995 yılında genç bir sosyoloji öğrencisi olarak gitmiştim. İran devrimi ve sosyolojisini gözlemlemek amacıyla yaptığımız bu mesleki ziyarette pek çok not alma ve bunları bölümde sunma ve tartışma imkânı da bulmuştuk. Sınırlı ve tarafgir bilgilerin yaygın olduğu bir dönemde bu ilmi ve sosyolojik gezi çok değerli olmuştu. En çok dikkatimizi çeken noktalardan biri bir devrim yaşanmış olan İran’daki ekstrem insan gruplarının hangi değerde birleşiyor olduğunu anlamaya yönelik gözlemlerimizdi. Birbirinden oldukça farklı özellikler taşıyan insanların bir arada yaşama imkânı ve çerçevesini anlamak için pek çok soru ürettiğimizi ama yeterince cevap alamadığımızı ve yaklaşık bazı yorumlar yaptığımızı hatırlıyorum. O zaman meslektaşlarımla özellikle Muhammed Aydın Bey ile yaptığımız değerlendirmelerde İran’ın gelecek hikâyesinin ya da kırılma noktasının da birbirinden farklı yaşam kültürlerine sahip toplumsal grupların hangi değer noktasında ve nasıl bulaşacakları olduğunu konuştuğumuzu iyi hatırlıyorum. İnkılabı yücelten dindar gruplar yanında, İstanbul’da göremeyeceğiniz savruk hallere sahip insan tiplerini bir arada görebileceğiniz bir görünüme sahipti İran. İran devlet ve ideolojik sisteminin toplumsal bütünleşmeyi temin ve ortak İslami bilincin oluşması konusunda bir gayret ortaya koyduğunu ve buna yönelik çalışmalar yaptığını biliyorum. Davet ve ikna çalışmalarının yaygın olarak tüm kurumlar eliyle gerçekleştiğini tahmin ediyorum. Belli ki bu çalışmalara rağmen İslami rejime bağlı bir toplumsal taban yanında, seküler bir toplumsal yapı varlığını güçlü şekilde idame ettirmiş oldu. İdeolojik bir problemden ziyade İslam ve İslam karşıtlığı olarak tezahür eden bu yapıyı görmemek için kör olmak lazım. Ara ara belli vesilelerle varlığını güçlü şekilde ilan eden seküler İran toplumu İran güvenlik birimleri eliyle bastırılıyor. Temel anlamda bir hak ihlali zemininde küresel sisteme takdim edilen kitlesel olayların küresel yansıması hızla bir rejim tartışması olarak biçim buluyor. İran karşıtı küresel sistem bu tip olayları içeride yeterince manipüle edemese de dışarıdan bu sürece güçlü bir küresel destek sunuyor.

İsmail Mansur ÖZDEMİR | USSAP Başkanı | Kasım 2022
Yazının tamamına ulaşmak için | Tıklayın

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir