Suriye’de Bilek Güreşi : ABD ve Rusya’nın Suriye Mücadelesi

Suriye’de Bilek Güreşi : ABD ve Rusya’nın Suriye Mücadelesi

2011 yılı itibariyle Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da başlayan otoriter rejimlere karşı halk hareketleri ‘Arap Baharı’ olarak isimlendirilmektedir. Bu halk hareketleri dalgası uğradığı ülkelerde çeşitli sonuçlar doğurmuştur. Suriye, bu isyan dalgasında içinden çıkılamaz bir kaosa dönüşmüş durumdadır. Suriye’de aynı yılın Mart ayında başlayan hareketler yerel aktörlerin çoğalması ve bölgeye küresel güçlerin müdahil olması ile karmaşık bir yapıya bürünmüştür. Bölgenin önemli ulaşım ve iletişim ağları üzerinde olması aynı zamanda bölgede petrol gibi önemli kaynakların varlığı bu coğrafyanın taşıdığı stratejik önemi artırmaktadır. Bu durum ise bölgedeki çatışmada tarafgir güçlerin iştahını kabartmaktadır. Bununla birlikte…

Devamını Okuyun »

Türkiye’nin Suriye Politikası

Türkiye’nin Suriye Politikası

Türkiye’nin Suriye ile olan ilişkileri 1960’lı yıllarda sorunlu bir şekilde başlamış olup, günümüzde hala devam etmekte olan birtakım sorunlar çerçevesinde gelişmektedir. Türkiye’nin Suriye politikalarını daha anlaşılır kılmak adına mevzu bahis ülke ile olan ilişkilerimizi 1980’lerden bu yana incelerken, olayların ve gelişmelerin ayrı düşünülemeyeceği ülkelere de kısaca yer verilmeye çalışılacaktır. 1980 yılından 1998 yılına kadar yokuş yukarı olan ilişkiler, Adana Mutabakatı ve Beşar Esad’ın yönetime gelmesiyle ivme kazanmış olsa da Arap Baharı sonrası Suriye’de rejim güçlerinin gerek halkına gerekse sınırına komşu ülkelere fayda getirmeyecek, bilakis zarar verecek politikalar izlemesi Türkiye’nin Suriye’ye…

Devamını Okuyun »

Suriye Çıkmazı

Suriye Çıkmazı

Suriye’de Devlet Dışı Aktörlerin Kimlik İnşası ve Suriyeli Sığınmacılar Günümüzde kimi akademisyenler Ortadoğu’nun içinde bulunduğu durumun tek sorumlusunun, Batı’nın kimlik üzerinden inşa edip desteklediği devlet dışı aktörler olduğu inancındadırlar. Bu çerçeveden bakıldığında, söz konusu devlet dışı aktörlerin temel faktörünün kimlik bilinci olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla gerçekleştirilen her eylemin kimlik mefhumu bağlamında ele alınması daha doğru olacaktır. Öyle ki 2010 yılında Tunuslu bir esnafın kendini yakmasıyla başlayan “Arap Baharı” protestoları dahi etnisite bağlamında isimlendirilmiş ve adına “Arap Baharı” denmiştir. Suriyeli Sığınmacılarda Kimlik Bilinci Hiç şüphesiz Arap Baharından en çok etkilenen ülkelerin başında,…

Devamını Okuyun »

Geçmişten Bugüne AB’nin Mülteci Politikası

Geçmişten Bugüne AB’nin Mülteci Politikası

Göç, birey ya da toplulukların ekonomik, toplumsal, siyasi sebeplerden dolayı tamamen ve ya geçici bir süreliğine bir ülkeden başka bir ülkeye, bir yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine yerleşmek amacıyla yer değiştirmesi olarak tanımlanabilir. Göç olgusunda her ne kadar işin güvenlik ve siyasi boyutu öne çıksa da göç, ekonomik sosyal ve kültürel politika alanlarını da etkisi altına alan çok boyutlu ve çok aktörlü bir olgudur. Çok boyutlu bir olgu olmasından dolayı konuantropologlar, tarihçiler, sosyologlar ve iktisatçılar gibi birçok bilim adamının ilgi alanına girmektedir. Bunun yanı sıra göç, ulusal, uluslararası, kamu…

Devamını Okuyun »

ABD ve Kürt Politikası

ABD ve Kürt Politikası

ABD-KÜRT İşbirliğinin Belirleyici ve Sınırlandırıcı Faktörleri Kürt halkının çoğunluğunun yaşadığı coğrafya Irak ve Suriye’nin kuzeyini kapsarken Türkiye’nin güneydoğu bölgesini de içine dâhil etmektedir. Kürt halklarının bağımsızlık talepleri henüz çok uzak bir tarihe sahip olmasa da artık bölgede etkin bir aktör konumundadırlar. Şüphesiz bu konumu elde etmelerinde ABD ile zorlu bir ittifak içerisinde bugüne gelmeleri önemli bir noktadır. Kürt halkı için bağımsızlık taleplerinde arkalarında ABD desteğini beklemeleri oldukça elzemdir. Zira arkalarında küresel bir güç olmaksızın bölge ülkelerine karşı mücadele etmeleri olanaksızdır. Bağımsız toprak planlarının Irak başta olmak üzere bölge ülkelerini kapsaması…

Devamını Okuyun »

İdlib Senaryoları

İdlib Senaryoları

İdlib’le ilgili farklı senaryoların devreye girmesi mümkün. Ancak şunu unutmamak gerekir ki Suriye ve Rusya’nın kentteki cihatçılarla geniş çaplı bir çatışmaya girerek onları etkisiz hale getirme noktasında gerekli güce sahipler. Bunu şu ana kadar yapmamaları, birincisi daha stratejik şehirleri ele geçirip buradaki silahlı güçleri İdlib’de toplama kaygısından kaynaklanıyordu. Diğer bölgeler büyük ölçüdeki sorunlar büyük ölçüde halledilince ise bu kez İdlib’de yaşanacak bir çatışmanın hem sivil kaybı anlamında çok büyük sonuçlar doğurması hem de Rusya ve İran’ın Türkiye’yi Suriye’deki kendi denklemleri içerisinde anlamlı bir yere oturtma endişesi, operasyonun ertelenmesine neden oldu….

Devamını Okuyun »

IŞID’in Değişen Yüzleri

IŞID’in Değişen Yüzleri

IŞID şu an yok olmaya yüz tutmuş bir örgüt. Bunu söylemek için erken denebilir. Ancak bir taraftan Musul’da Irak ordusunun başlattığı operasyon, diğer taraftansa Rakka’da başlayacak olan kuşatma harekatı eninde sonunda IŞİD’ın büyük şehirlere hakimiyetini sona erdirecek. Geriye Suriye’de Deyruzzor ili kalıyor ki Musul ve Rakka kurtarıldıktan sonra  Deyruz Zor’un özgürleştirilmesi çok daha kolay olacaktır. IŞİD’in bu şartlar altında daha fazla yaşama şansı yok. Şimdiden üzerinde durulan şey  IŞİD sonrası süreçte neler olacağı. Musul’a yönelik operasyonla ilgili olarak ABD’nin hava desteği, özellikle operasyonun başlarında var deniyordu ama hiç bir zaman…

Devamını Okuyun »