Afrika’da Çin Diasporası

Afrika’da Çin Diasporası

2000’lerin başından beri Kuzey ve Sahra altı Afrika dikkate değer sayıda Çinlinin yerleşim merkezi olmuştur. Buna rağmen bu alanda yapılan akademik araştırma sayısı fazla değildir. Ancak Çin-Afrika ilişkilerinin sorgulanmaya başladığı son dönemde, Afrika’daki Çin diasporasının anavatanları ile ilişkisi ve bu ilişkinin yaşadıkları kıtaya yansıması üzerine birtakım araştırma başlatılmıştır. Göç, dünya gündemindeki insani sorunların en fazla odaklanılan başlıklarından biridir. Savaşlar, çatışmalar, insan yaşamı için asgari şartların bulunmadığı bölgelere yol açmakta ve stabil, nispeten güvenli alanlara göçü doğurmaktadır. Yakın geçmişte haberlere sıkça konu olan, Kuzey ve Sahra altı Afrika’dan Avrupa’ya doğru olan…

Devamını Okuyun »

Çin’in Uzay Yarışı

Çin’in Uzay Yarışı

ABD Uzay Kuvvetleri, Savunma İnovasyon Birimi, Hava Kuvvetleri yetkilileri tarafından yazılan 2022 için Uzay Sanayi Üssü Durumu raporuna göre Çin, 2045 yılına kadar dünyanın “ekonomik, diplomatik ve askeri olarak” baskın uzay gücü olmak için çalışıyor. ABD’nin, daha fazla ticari teknoloji kullanmak ve uzun vadeli, iki taraflı politika hedefleri belirlemek de dahil olmak üzere, Pekin üzerindeki avantajını korumak için hızla harekete geçmesi gerektiğini savunuyorlar. Çin’in uzay hakimiyeti hususunda ABD ile rekabet etmesi doğal bir süreç olarak izleyecektir. Fatih BEYAZ | UGSAM Araştırmacısı | Ekim 2022Yazının tamamına ulaşmak için | Tıklayın

Devamını Okuyun »

Rusya-Ukrayna Savaşı Bağlamında Savaş Ekonomileri ve Tedarik Süreci

Rusya-Ukrayna Savaşı Bağlamında Savaş Ekonomileri ve Tedarik Süreci

24 Şubat sabahı “Askeri operasyon yürütmek için kararımı verdim” cümlesiyle Rusya devlet başkanı Vladimir Putin tarafından ilan edilen Ukrayna işgali dünya ekonomisinde ve siyasetinde derin depremler meydana getirmiştir. Esasen Ukrayna – Rusya arasındaki anlaşmazlıklar sadece bugünün konusu değildir. Kökü Ortaçağ’a kadar uzanan bir anlaşmazlıklar silsilesidir diyebiliriz. Ukrayna ve Rusya’nın tarihi kökeni bugünkü Kiev topraklarına uzanmaktadır. Çünkü Kiev Rusya, Ukrayna ve Belarus’un tarihsel atası olarak kabul edilen Kiev Knezliği’nin başkentidir. Bu açıdan iki devlette kendisini o toprakların tarihi mirasçısı olarak atfetmektedir. 1991 yılında SSCB’nin dağılmasından itibaren tarihi topraklarını kaybeden Rusya, Ukrayna…

Devamını Okuyun »

Ülke Raporları | Suudi Arabistan

Ülke Raporları | Suudi Arabistan

Suudi Arabistan Orta Doğu’da bulunan, Arap Yarımadası’nın çoğunu kaplayan bir ülkedir. Doğuda Basra Körfezi’ne, batıda Kızıldeniz’e kıyısı bulunan ülkenin batı kısmında İslam’ın kutsal şehirleri Mekke ve Medine’yi içinde barındıran Hicaz bölgesi bulunur. Suudi Arabistan’ın komşuları Ürdün, Irak, Kuveyt, Katar, BAE, Umman ve Yemen’dir. Yaklaşık 35 milyon nüfusu bulunan Suudi Arabistan’ın nüfusu, yarımadanın ortasındaki Necd bölgesinin koşulları sebebiyle düzenli bir dağılım göstermez. Geniş topraklarına kıyasla az nüfusu olan ülkenin nüfus yoğunluğu kilometrekare başına 16 kişidir. Doğurganlık oranının 2,2 olduğu Suudi Arabistan’da nüfusun %84’ü şehirlerde, %16’sı köylerde yaşamaktadır. Ülkenin en büyük şehirleri…

Devamını Okuyun »

Rusya’da Son Durum: Putin’e Emekli Askerlerden İtiraz

Rusya’da Son Durum: Putin’e Emekli Askerlerden İtiraz

Mehmet Ali Birand’ın sunduğu ve Türk basın tarihinde bir efsane olan “32. Gün” programının jeneriğini 20 yaş üstü herkes bilir. Jeff Wayne’nin 1978 yılında piyasaya çıkardığı “Savaşın Eşiğinde (The Eve of the War)” 2 adlı çalışması bu programla özdeşlemişti. “On dokuzuncu yüzyılda hiç kimse, uzayın zamansız dünyalarından insan ilişkilerinin izlendiğine inanmıyordu.” mısralarıyla şiirleştirilen eser, rahmetli Mehmet Ali Birand’ın zamanını da bizim zamanımızı da özetler oldu. Belli ki Birand yaptığı programın adını 32. Gün seçerek bir ay içinde yaşanılan ve bilinen tüm günleri aşkın, farklı bir günü anlatıyordu. Şüphesiz bu gün…

Devamını Okuyun »

Nükleer Enerji Ekseninde Batı-İran İlişkileri

Nükleer Enerji Ekseninde Batı-İran İlişkileri

Batı-İran ilişkileri geçmişten günümüze anlaşmazlıklar ve çatışmalarla doludur. Batı-İran ilişkilerinin bu denli çatışmalarla dolu olmasının birçok mühim nedeni vardır. ABD, İsrail, İngiltere gibi güçlü ülkelerden çeşitli nedenlerle İran’a yapılan askeri müdahaleler bilmukabele İran’ın sert tutumları bu anlaşmazlığın en somut nedenlerindendir. Mamafih bu anlaşmazlığın tek nedeni askeri saldırı ve müdahaleler de değildir. ABD başta olmak üzere birçok Batı ülkesinin İran’a uyguladığı ambargolar da Batı-İran ilişkilerini menfi yönde etkilemektedir. Batı-İran ilişkilerinde askeri müdahale, ekonomik yaptırımlar ve ambargolar ile birlikte diplomatik alanda da anlaşmazlıklar mevcuttur. ABD en yakın ortağı İsrail ile birlikte yapacağı…

Devamını Okuyun »

Nükleer Anlaşma Yeniden mi Doğuyor?

Nükleer Anlaşma Yeniden mi Doğuyor?

Dünya siyaseti ile ilgili okuma yapanlar 14 Temmuz 2015 tarihini çok iyi hatırlarlar. İran dışişleri bakanı Cevad Zarif ve Avrupa Birliği dışişleri yüksek temsilcisi Federica Mogherini’nin İran ile diğer altı ülke arasında resmi olarak nükleer anlaşmaya vardığını duyurduğu tarihtir o tarih. O gün Viyana’da İran’ın yanı sıra İngiltere, Çin, Fransa, Rusya, ABD ve Almanya tarafından ilk cümlesi kalın harflerle “Bugün, tarihi bir gün” ifadesi ile başlayan ortak bir deklarasyon yayınlanmıştı. “İran’ın nükleer meselesi ile ilgili anlaşmaya vardık” ifadesi ile devam eden deklarasyon, temmuz ayında Kapsamlı Ortak Eylem Planı adlı bir…

Devamını Okuyun »

Afrika’daki Toplumsal Hareketler ve Yeni-Bağımsızlık

Afrika’daki Toplumsal Hareketler ve Yeni-Bağımsızlık

İktidar, farklı alanlarda geniş şekillerde tanımlanabilecek bir olgudur. Foucault, Gramsci, Lukes gibi isimlerin iktidar tanımlarını değerlendirmek ve birbirini besleyen çeşitli tanımları görmek mümkündür. İster rızaya dayalı bir otorite olarak görülsün, ister sosyal hayatla iç içe geçmiş ve her alana etki eden bir olgu olarak görülsün, iktidar pratikte farklılıklar gösteren bir kavramdır. Ulusların devraldığı siyasi miras, iktidar ve muktedir tanımlarını yeniden tanımlamakta ve yeni bir siyasi denge unsuru ortaya çıkarmaktadır. Bunun Afrika kıtasındaki bazı ülkelerde yansıması otoriterlik ve totaliterlik şeklinde olmuştur. Sömürge dönemi yönetimlerinde koloni ofislerinde oturan valiler eliyle yönetilen uçsuz…

Devamını Okuyun »

Aylık Bülten | Aralık 2020

Aylık Bülten | Aralık 2020

ABD’den Türkiye’ye Açık Düşman Muamelesi, Azerbaycan-Fransa İlişkilerinde Gerginlik ve Karabağ Sorunu, Birleşik Afrika Mümkün mü?, Trump ve Sonrası İran-İsrail-Amerika İlişkileri : Muhsin Fahrizade Suikasti, İtalya Ülke Raporu… UGSAM Aylık Bülten | Aralık 2020 |Bültene PDF olarak ulaşmak için | TıklayınE-Dergi olarak okumak için | Tıklayın

Devamını Okuyun »

Kıbrıs Sorunu ve Doğu Akdeniz’de Enerji Savaşları

Kıbrıs Sorunu ve Doğu Akdeniz’de Enerji Savaşları

Kıbrıs, Akdeniz’in üçüncü büyük adası. Coğrafi konum itibariyle bir uçak gemisine benzetilen ada, her dönem stratejik önem ve özelliğini korumuştur. Kıbrıs, tarih boyunca Orta Doğu’ya açılmak isteyen devletler için vazgeçilmez stratejik ve ticari bir üs olarak görülmüştür. Adayı elinde bulunduran güç her zaman etrafındaki bölgeye de hâkim olabilmiştir. Kıbrıs’ın en yakın komşusu Türkiye’dir. Kıbrıs, Türkiye açısından bölgesel jeopolitik içerisinde bulunduğu konumu itibariyle sadece kendisinin korunması açısından değil anavatanın korunması açısından da ulusal güvenliğin önemli bir teminatı özelliğini taşımaktadır. Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada Kıbrıs’ı ihmal etmesi küresel ve bölgesel politikalarda yetkin olabilmesi…

Devamını Okuyun »

11 Eylül Saldırıları Sonrası ABD Dış Politikası ve Türkiye İlişkileri

11 Eylül Saldırıları Sonrası ABD Dış Politikası ve Türkiye İlişkileri

1 Mart, 2003 Tezkeresi : Amerika Birleşik Devleti 11 Eylül Saldırıları sonrası Irak işgalinde kendine müttefik arıyordu ve o yüzden Türkiye’yi yanına çekmeye çalışıyordu. Amerika bir taraftan Ankara’nın askeri Tezkeresini bir an önce çıkarması için baskı uygularken diğer taraftan da iki ülke heyetlerinin yaptığı uzlaşma görüşmelerinde Türkiye’nin taleplerini kabul etmekten kaçınıyordu. İki ülke arasında müzakereler üç farklı konuda yürütülmüş olsa da askeri bir müdahalenin var olması, askeri müzakereleri önemli kılmıştır. Bu anlamda askeri müzakereler ABD’nin talepleri şu hususlarda şekillenmiştir: Irak operasyonunda Kuzey cephesinin açılması doğrultusunda ABD, Türkiye’den ABD ve koalisyon…

Devamını Okuyun »

Doğu Akdeniz Bağlamında Türkiye-AB İlişkileri

Doğu Akdeniz Bağlamında Türkiye-AB İlişkileri

Enerji Çıkmazından Önce AB ve Kıbrıs : AB; Kıbrıs’ın paylaşılması konusunda GKRY’nin aşamalı bir şekilde birliğe dâhil olmasına dek konuyla doğrudan bir alakası bulunmaması nedeniyle aktif ve belirleyici bir role sahip olmamış, bir gözlemci konumunda kalmıştır. Üç garantör devletten İngiltere ve Türkiye’nin rolünü pasif bir duruma düşürmek istediği anlaşılan GKRY, AB’ye dâhil olmayı bu amacın gerçekleştirilmesi için araç olarak görmüş ve 1972’de AB ile görüşmelere başlamıştır. 1981 yılında Yunanistan’ın birliğe tam üye olması AB’yi zamanla sürece dâhil etmiştir. Daha sonra 3 Temmuz 1990’da GKRY, adanın tamamını temsilen AB’ye üyelik başvurusunda…

Devamını Okuyun »
1 2 3