Press ESC to close

Doğu Akdeniz Bağlamında Türkiye-AB İlişkileri

Enerji Çıkmazından Önce AB ve Kıbrıs : AB; Kıbrıs’ın paylaşılması konusunda GKRY’nin aşamalı bir şekilde birliğe dâhil olmasına dek konuyla doğrudan bir alakası bulunmaması nedeniyle aktif ve belirleyici bir role sahip olmamış, bir gözlemci konumunda kalmıştır. Üç garantör devletten İngiltere ve Türkiye’nin rolünü pasif bir duruma düşürmek istediği anlaşılan GKRY, AB’ye dâhil olmayı bu amacın gerçekleştirilmesi için araç olarak görmüş ve 1972’de AB ile görüşmelere başlamıştır. 1981 yılında Yunanistan’ın birliğe tam üye olması AB’yi zamanla sürece dâhil etmiştir. Daha sonra 3 Temmuz 1990’da GKRY, adanın tamamını temsilen AB’ye üyelik başvurusunda bulunmuştur.

GKRY’nin başvurusuna Türkiye tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı bu başvurunun hukuki gerekçelerden yoksun olduğu şeklinde açıklamalarda bulundu. Öte yandan KKTC ile ekonomik ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesi yönünde bir mutabakat metni imzalandı. Ancak başvuruya gösterilen tepki çeşitli nedenlerle yetersiz kaldı. 6 Mart 1995’te AB-Türkiye arasında Gümrük Birliği kararı imzalanırken AB, Türkiye’nin GKRY ile AB arasında gerçekleşecek olan tam üyelik görüşmelerine itirazda bulunmaması koşulunu ileri sürdü. Bu koşulu kabul eden Türkiye daha sonra, Kıbrıs konusundaki tavrını özetleyen bir bildirge yayınladı. Bildirgeye göre;

Osman SEZGİN | UGSAM Araştırmacısı | Ağustos 2020
Yazının tamamına ulaşmak için | Tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir