2019 yılının son zaman diliminde Çin’in Wuhan bölgesinde ortaya çıkan bir virüs DSÖ tarafından ‘Covid-19’ adıyla adlandırıldı. Kısa bir süre içinde tüm kıtaları ve tüm ülkeleri tehdit eder hale gelmesi ile birlikte DSÖ tarafından ‘pandemi’ olarak nitelendirildi.1 Salgının yaratmış olduğu panik dünya piyasalarını altüst etmekle kalmadı pek çok toplumsal sonuçlar da doğurdu. Virüsün kısa bir zaman diliminde Asya kıtasını aşarak Avrupa, Afrika ve Amerika’ya ulaşması ile devletler salgını kontrol altında tutmak için kendi halklarına evde kalmaya yönelik çağrıda bulundular. Eğitimde online derslere, şirketlerde ise home-office denilen evden çalışma süreçlerine hızlıca geçildi. Salgınla mücadele için ekonomik paketler açıklandı, bölgesel yahut ulusal seviyede karantina ya da sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Nisan ayının ortalarında tüm dünyadaki tespit edilen vaka sayısı iki milyona oldukça yaklaştı.2 Artık tüm dünya genelinde konuşulan konu salgın sonrasındaki dünyanın şimdikinden farklı olacağıdır. Peki, salgın sonrasında nasıl bir dünya bizleri bekliyor?
Mustafa ÖZDEMİR | UGSAM Araştırmacısı | Haziran 2020
Yazının tamamına ulaşmak için | Tıklayın
Bir yanıt yazın