Son günlerde meydana gelen Karabağ Savaşı ve şiir krizinin ardından Türkiye ve İran’ın ilişkileri, bu ilişkilerin aldığı seyir gündem konusu olmuş ve yeniden ele alınıp değerlendirilmesi elzem hâle gelmiştir. Bu yazıda söz konusu ilişkileri etkileyen faktörler, bu faktörlerin değişimi ve ikili ilişkilere dair öngörüler değerlendirilecektir.
İki ülke arasındaki ilişkilere geçmeden önce şunun altı çizilmelidir ki, son dönemde İran’ın dış politikasını ve diğer ülkelerle ilişkilerini şekillendiren başlıca faktör olarak din ve mezhep farkı geride kalmış, ABD-İsrail ikilisi karşısında bulunulan konum ise daha çok öne çıkmıştır. İran’ın içinde bulunulan zaman itibariyle, siyasi alanda, Şiiliği yayma adına belirgin ve etkili bir çalışması gözlemlenmemektedir. Aksine İran; kendisiyle ABD-İsrail ikilisi arasındaki ihtilafları derinleştirmiş, bu durum gerek İsrail’e karşı, Sünni olan HAMAS ve İslami Cihad’ı fiilen desteklemesinde gerekse Karabağ Savaşı’nda -İsrail ile olumlu ilişkilere sahip olan- Şii Azerbaycan’a karşı sahip olduğu belirsiz tutumlarda açıkça gözlenmiştir.
Osman SEZGİN | UGSAM Araştırmacısı | Mayıs 2021
Yazının tamamına ulaşmak için | Tıklayın
Bir yanıt yazın