Afrika’da Asya Etkisi

Afrika’da Asya Etkisi

Ulus devletlerin kuruluşu ile ortaya çıkan yeni sınırların, homojen yapıları kapsadığı varsayımı üzerinden yapılan kimlik inşası süreçleri farklı ülkelerde farklı şekilde yaşanmıştır. Meselenin Afrika’ya bakan yönü elbette Avrupa ile kıyaslanmayacak şekilde ilerleyen dönemleri kapsamaktadır. Kıta ülkelerinin, “ulus devletlerin” sömürge yönetimlerinden bağımsızlıklarını almaları ile başlayan dönem, yeni kurulan devletlerin kuruluş sancılarının ulus inşası zorlukları ile karıştığı zor zamanların başlangıcı olarak nitelendirilebilir. Sosyolojik faktörlerin göz önüne alınmadığı yeni sınırların oluşturduğu pek çok sorun, ekonomik anlamda zaten zorlanan ülkelerin aynı zamanda etnik temelli problemlerle de baş etmesi gerekliliğini beraberinde getirmiştir. Yüzlerce farklı dilin…

Devamını Okuyun »

Afrika’da Çin Diasporası

Afrika’da Çin Diasporası

2000’lerin başından beri Kuzey ve Sahra altı Afrika dikkate değer sayıda Çinlinin yerleşim merkezi olmuştur. Buna rağmen bu alanda yapılan akademik araştırma sayısı fazla değildir. Ancak Çin-Afrika ilişkilerinin sorgulanmaya başladığı son dönemde, Afrika’daki Çin diasporasının anavatanları ile ilişkisi ve bu ilişkinin yaşadıkları kıtaya yansıması üzerine birtakım araştırma başlatılmıştır. Göç, dünya gündemindeki insani sorunların en fazla odaklanılan başlıklarından biridir. Savaşlar, çatışmalar, insan yaşamı için asgari şartların bulunmadığı bölgelere yol açmakta ve stabil, nispeten güvenli alanlara göçü doğurmaktadır. Yakın geçmişte haberlere sıkça konu olan, Kuzey ve Sahra altı Afrika’dan Avrupa’ya doğru olan…

Devamını Okuyun »

Rusya’nın Afrika’ya Dönüşü

Rusya’nın Afrika’ya Dönüşü

Rus paralı asker grubu olarak tanımlayabileceğimiz Wagner’in adını Libya’daki iç savaş sırasında sıkça duyduk. Hafter güçlerine yardım amacıyla ülkeye gelen ve kendi askeri donanımlarını kullanan Wagner, 1200 savaşçısı ile birlikte Libya’da önemli bir rol oynadı. Elbette böyle bir “şirketin”, demokrasiyi koruma ya da ülkedeki pozisyonu istikrarlı hale getirme adına bir bölgeye yerleşmeyeceği herkesin malumu. Kaldı ki Libya’daki petrol sahaları ve Doğu Akdeniz’de etkin olma fırsatı, Libya’nın istikrarından daha ilgi çekici gözüküyor. Dr. Ensar KÜÇÜKALTAN | UGSAM Afrika Araştırmaları Direktörü | Mayıs 2022Yazının tamamına ulaşmak için | Tıklayın

Devamını Okuyun »

Türkiye’nin Afrika’ya Bakışı ve Afrika Politikası

Türkiye’nin Afrika’ya Bakışı ve Afrika Politikası

Batı medeniyetini hâlen varlık sahasında tutan ana neden olarak nitelendirilebilen Afrika, zengin kaynakları ve konumuyla son yüz yılda dünyanın diğer güç odaklarının da ilgisini çekmeye başlamıştır. Bunların başında Çin ve Rusya gelmektedir. Batılıların yüzyıllardır sürdürdükleri sömürü faaliyetlerinin bir sonucu olarak kıta genelinde Batı’ya karşı bir duruşun ortaya çıkmasıyla Batı kanadının otorite ve imaj kaybına uğraması, kıtada diğer büyük devletlerin faaliyet göstermesi için alan açmıştır. Böylece bölgesel güç sıfatını haiz birçok devlet, Afrika’ya yönelik etkin politik adımlar atma gayretinde olmuştur. Osman SEZGİN | UGSAM Araştırmacısı | Ocak 2022Yazının tamamına ulaşmak için…

Devamını Okuyun »

Formalar, Bayraklar ve Afrikalılar

Formalar, Bayraklar ve Afrikalılar

Futbol yediden yetmişe büyük bir tutkudur. Kimi için yirmi iki adamın bir topun peşinde koşması olan bu spor, kimileri içinse vazgeçilmez bir olgudur. Kitleleri peşinden sürükleyen ve hemen her ülkede takipçisi olan böyle bir spor dalının günümüzde endüstriyel bir alan haline gelmesi sürpriz değildir. Sahra altı Afrika’da futbol, yalnızca futbol olarak görülemez. Sırtına herhangi bir Avrupa takımının formasını geçiren çocukların boş alanlarda yaptıkları maçlar izleme keyfi oldukça yüksek olmakla birlikte, sosyolojik olarak daha büyük anlamlar içermektedir. Günlük kazancın bir doların altında olduğu pek çok ülkede futbol, sefaletten kurtulmanın bir yolu…

Devamını Okuyun »

Afrika Birliği İşlevsel mi?

Afrika Birliği İşlevsel mi?

Dünya savaşları sonrasında uluslararası toplumun barışçıl bir şekilde bir arada nasıl yaşayacağına dair pek çok fikir ortaya atılmıştır. Nitekim Milletler Cemiyeti böyle bir düşünce ile ortaya çıkmış ancak yapısındaki eksiklikler sebebiyle ikinci büyük savaşı engelleyememiştir. Sonrasında Birleşmiş Milletler yapılanmasına gidilmiştir. Bugün yaşanan pek çok katliam ve soykırımda bu kurumun da özünde etkisiz olduğu anlaşılmıştır. Ruanda’dan Bosna’ya, Arakan’dan Sincan’a kadar geniş bir coğrafya üzerinde değerlendirildiğinde, gerçekten de BM’nin misyonunu yerine tam olarak yerine getiremediği tezi doğrudur. Ensar KÜÇÜKALTAN | UGSAM Afrika Araştırmaları Direktörü | Eylül 2021Yazının tamamına ulaşmak için | Tıklayın

Devamını Okuyun »

Portekizliler Sonrası Doğu Afrika

Portekizliler Sonrası Doğu Afrika

Daha önce Portekizlilerin Doğu Afrika’ya gelme, istila ve yerleşme süreçlerine değinmiştik. Bu yazıda Portekizliler sonrasında bölgenin durumuna odaklanılacaktır. Portekizlilerin Doğu Afrika’ya yerleştikleri süre zarfında yerel halk üzerinde kurdukları baskı ve köle ticaretinin o güne kadarki en yüksek seviyeye çıkması bölgede yaşayan kabilelerin direnişe geçmesine sebep olmuştur. Daha önce bahsi geçen Mijikendalar ve on iki kabile Portekiz baskısından kurtulmanın yolunu Araplardan yardım istemekte bulmuşlardır. Arapların bölgedeki ve Hint Okyanusu’ndaki ticari faaliyetleri kabilelerin yardım için ilk olarak onları tercih etmesinde etkili olmuştur. Bunun yanında İslam’ın daha önce Araplar vasıtası ile Doğu Afrika’ya…

Devamını Okuyun »

Afrika Serbest Ticaret Anlaşması ve Beklentiler

Afrika Serbest Ticaret Anlaşması ve Beklentiler

Dünya Ekonomi Forumu’nun yayımladığı Afrika Serbest Ticaret Bölgesi makalesi kıtanın geleceğine yönelik tahminleri içerisinde bulunduruyor. Özellikle koronavirüs sonrasında ülkelerin içine girdiği ekonomik kriz etkilerinin, bu tip ticaret bölgeleri oluşturmakla geçmesi mümkün gözükmese de uzmanlarca bunun bir nefes alma fırsatına dönüşebileceği ifade ediliyor. IMF’nin 2020 yılı için açıkladığı küresel boyuttaki yüzde dört buçukluk daralma, 2021 yılındaki kısmi büyüme ile birlikte bir nebze toparlanma olarak görülebilir. Ancak yalnızca salgın değil, siyasi, sosyal ve doğal birtakım etkenlerin de ülkelerin ekonomik şartlarında kötüye gidişi işaret ettiği söylenebilir. Siyasi istikrarsızlık ve ekonomik durgunluğa karşılık ticaretin…

Devamını Okuyun »

Birleşik Afrika Mümkün mü?

Birleşik Afrika Mümkün mü?

Bağımsızlık bir ulus için vazgeçilmez bir olgudur. Bu sebeple bağımsızlık uğruna mücadeleler verilir, savaşlar yapılır, iç ve dış etkenlerin etkisi ortadan kaldırılarak egemen bir devlet kurulur. Ulus devletlerin ortaya çıkış sürecindeki baskın milliyetçilik, imparatorluklar sonrası döneme yön vermiştir. Diğer motivasyonlarla birlikte bu milliyetçi politikalar kimi zaman saf yönünden uzaklaşarak ırk temelli siyasi ideolojilere dönüşmüş ve pek çok bölgede çatışmalar ile daha büyük ölçekteki dünya savaşlarına sebep olan en önemli etki haline gelmiştir. Bağımsızlık külfetlidir. Bu külfetin karşılanması yeni ülkeler için kimi zaman çeşitli zorlukları beraberinde getirmiştir. İmparatorluklardan ayrılan bazı ülkeler…

Devamını Okuyun »

Afrika’daki Toplumsal Hareketler ve Yeni-Bağımsızlık

Afrika’daki Toplumsal Hareketler ve Yeni-Bağımsızlık

İktidar, farklı alanlarda geniş şekillerde tanımlanabilecek bir olgudur. Foucault, Gramsci, Lukes gibi isimlerin iktidar tanımlarını değerlendirmek ve birbirini besleyen çeşitli tanımları görmek mümkündür. İster rızaya dayalı bir otorite olarak görülsün, ister sosyal hayatla iç içe geçmiş ve her alana etki eden bir olgu olarak görülsün, iktidar pratikte farklılıklar gösteren bir kavramdır. Ulusların devraldığı siyasi miras, iktidar ve muktedir tanımlarını yeniden tanımlamakta ve yeni bir siyasi denge unsuru ortaya çıkarmaktadır. Bunun Afrika kıtasındaki bazı ülkelerde yansıması otoriterlik ve totaliterlik şeklinde olmuştur. Sömürge dönemi yönetimlerinde koloni ofislerinde oturan valiler eliyle yönetilen uçsuz…

Devamını Okuyun »

Çin’in Afrika Yatırımları ve Bölgedeki Amaçları

Çin’in Afrika Yatırımları ve Bölgedeki Amaçları

19. yüzyıla kadar en gelişmiş ekonomilerden birine sahip olan Çin, 20. yüzyılın ortalarına kadar ekonomide büyük bir gerileme yaşamıştır. 1949’da gerçekleşen devrimle Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurarak iktidarın sahibi olan Mao ve liderliğini yaptığı Çin Komunist Partisi, yürüttüğü politikalarla ekonomiyi düzeltememiş ve “Çin’e özgü sosyalizm” söylemleri Sovyetlerle olan iyi ilişkilerin de bozulmasına sebep olmuştur. 1976’da Mao’nun ölümüyle yeni bir döneme giren Çin, 1978’de modernizasyon programları devreye sokarak ülkeyi yabancı yatırımına açmış; korumacı politikaların sınırlandırılması ve sanayi özelleştirmeleri hususunda reformlar gerçekleştirmiştir. 2005 yılına dek ekonomide sağlanan büyüme gayrisafi yurtiçi hâsılanın büyük bir…

Devamını Okuyun »

Ülke Raporları | Fas

Ülke Raporları | Fas

Afrika’nın kuzey batısında yer alan Fas; doğusunda Cezayir, güneyinde ise Moritanya ile komşudur. Sahil sınırı ülkenin batısında Atlas Okyanusundan başlayıp Cebelitarık boğazını da içine alarak kuzeyde Akdeniz’de sonlanmaktadır. Kuzey Afrika’nın başlıca ve gelişmişlik açısından farklılık arz eden ülkeleri içerisinde yer alan Fas, Batı Sahra dahil 710.850 km2 yüzölçümüne sahiptir. Fas topraklarının kuzeyinde, Akdeniz kıyısında İspanya’ya ait olan iki küçük şehir Ceuta ve Melilla yer almaktadır. Fas, Rif bölgesinde yer alan dağlar ve Atlas dağları göz önünde bulundurulduğunda Magreb bölgesinin en yüksek dağlarına sahip ülke olarak bilinmektedir. 1.2 Siyasi ve İdari…

Devamını Okuyun »

İmam Yahya’nın Ülkesi Yemen’in Geleceği

İmam Yahya’nın Ülkesi Yemen’in Geleceği

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres  10 Ağustos tarihinde yaptığı açıklamayla uzun bir aradan sonra tekrar gündeme gelen Yemen’de barışın sağlanması amacıyla BM’nin nezaretinde eylül ayında Cenevre’de yapılması planlanan barış görüşmelerinin Ensarullah Hareketi heyetinin başkent Sana’dan ayrılamamasından dolayı başlamadan bitti. Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonun Yemen’in Sana kentinde 40’ı çocuk 50 kişiyi öldürmesi sonrası BM’den gelen tepkiyle gözlerin çevrildiği Yemen, 11 Şubat 2011’deki devrimden sonra siyasi istikrarsızlık ve savaşla boğuşuyor. Yemen’in Eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in 11 Şubat 2011’de başlayan gösteriler sonrası Aralık 2011’de tüm yetkilerini Abdurabbu Mansur Hadi’ye devretmesiyle …

Devamını Okuyun »

Yemen Ellerinde Kirli Senaryolar

Yemen Ellerinde Kirli Senaryolar

Yemen’e yönelik Mart 2015’te Suudi Arabistan öncülüğünde başlatılan “Kararlılık Fırtınası Operasyonu’na” ve ülkede yaşanan insani krize ilişkin dünyaya servis edilen bilgi ve haberlerin çoğunlukla çarpıtma olduğu ve bu haberlere sıkı bir sansür uygulandığı bugüne kadar birçok vesile ile kendisini kanıtladı. Hal böyle olunca sürecin gelişimine yeniden göz atmak isabetli olacaktır. Uzun süren Osmanlı hakimiyetinden sonra İngilizler tarafından işgal edilen Yemen’de geçmişten beri varolan aşiret anlaşmazlıkları ve yaşanan çatışmalar, son yüzyılın politik olarak şekillenmesine ciddi oranda zemin hazırlamıştır. Suudi Arabistan’ın tüm İslam dünyasında Sovyet tehlikesine karşı “müttefiklerinin” istek ve desteğiyle vahabilik…

Devamını Okuyun »

IŞID’in Değişen Yüzleri

IŞID’in Değişen Yüzleri

IŞID şu an yok olmaya yüz tutmuş bir örgüt. Bunu söylemek için erken denebilir. Ancak bir taraftan Musul’da Irak ordusunun başlattığı operasyon, diğer taraftansa Rakka’da başlayacak olan kuşatma harekatı eninde sonunda IŞİD’ın büyük şehirlere hakimiyetini sona erdirecek. Geriye Suriye’de Deyruzzor ili kalıyor ki Musul ve Rakka kurtarıldıktan sonra  Deyruz Zor’un özgürleştirilmesi çok daha kolay olacaktır. IŞİD’in bu şartlar altında daha fazla yaşama şansı yok. Şimdiden üzerinde durulan şey  IŞİD sonrası süreçte neler olacağı. Musul’a yönelik operasyonla ilgili olarak ABD’nin hava desteği, özellikle operasyonun başlarında var deniyordu ama hiç bir zaman…

Devamını Okuyun »
1 2